Dinleyici dostlar, size esenlik olsun.
Ön gördüğü doğruluk yolunu herkesin anlamasını ve bu yola boyun eğmesini isteyen ve O’nun ile sonsuz bir esenliğe sahip olmasını arzu eden esenlik Rabbi Tanrı’nın adı ile sizleri selamlıyoruz. Doğruluk Yolu adlı programınızı sunmak üzere bu gün tekrar sizler ile beraber olabildiğimiz için mutluyuz.
Kutsal Müjde (İncil) kitabında yaptığımız çalışmanın bu noktasında, İsa Mesih’in bir çok adı bulunduğunu görüyoruz. Bu isimler bize O’nun kim olduğunu anlayabilmemiz konusunda yardımcı olurlar. Daha önce, İsa’ya şu isimler ile hitap edildiğini duymuştuk: Başlangıçta Tanrı ile beraber olan Söz, En Yüce Olan’ın Oğlu, İnsanoğlu, Tanrı Kuzusu, Kurtarıcı, yaşam veren Ekmek, Dünya’nın Işığı, Yücelik Rabbi, Koyunların ağılının Kapısı ve İyi Çoban. Bu gün İsa’nın iki başka adını daha göreceğiz. Bu adlar şunlar: “Diriliş” ve “Yaşam”.
İsa’nın, Yahudilerin ülkesinin her yerinde öğreterek, iyilikler yaparak, hastaları, felçlileri, körleri ve cine tutsak olanları iyileştirerek nasıl yolculuk ettiğini görmüştük. O’nu büyük bir kalabalık izledi. Ancak Ferisiler olarak bilinen din “uzmanları” İsa’yı çok kıskanıyorlardı. Ama yine de O’nun konuşurken sergilediği bilgeliğini ve yaptığı mucizeleri inkar edemediler.
Bu gün Müjde’yi okumaya devam etmeyi planlıyoruz. İsa’nın, insanların O’na inanabilmeleri için O’ndaki Tanrı yüceliğini açıklayan nasıl bir başka doğaüstü mucize yaptığını göreceğiz. Yuhanna Müjdesi’nin on birinci bölümünü okuyoruz ve Kutsal Yazılar şöyle diyor:
(Yuhanna 11) 1Meryem ile kız kardeşi Marta’nın köyü olan Beytanya’dan Lazar adında bir adam hastalanmıştı. 2 Meryem, Rabbe güzel kokulu yağ sürüp, saçları ile O’nun ayaklarını silen kadındı. Hasta Lazar ise Meryem’in kardeşiydi. 3 İki kız kardeş, İsa’ya, ‘Rab, sevdiğin kişi hasta’ diye haber gönderdiler. 4 İsa bunu işittiği zaman, ‘Bu hastalık ölüm ile sonuçlanmayacak. Tanrı’nın yüceliğine, Tanrı Oğlu’nun yüceltilmesine hizmet edecek’ dedi. 5 İsa, Marta’yı, kız kardeşini ve Lazar’ı severdi.
6-7 Bu nedenle, Lazar’ın hasta olduğunu duyduğu zaman, bulunduğu yerde iki gün daha kaldıktan sonra, öğrencilerine, ‘Yahudiye’ye dönelim’ dedi. 8 Öğrenciler, ‘Rabbi’ dediler, ‘Yahudi yetkililer demin seni taşlamaya kalkıştılar. Yine oraya mı gidiyorsun?’ 9 İsa şu karşılığı verdi: ‘Günün on iki saati yok mu? Gündüz yürüyen sendelemez. Çünkü bu dünyanın ışığını görür. 10 Oysa gece yürüyen sendeler. Çünkü kendisinde ışık yoktur. 11 Bu sözleri söyledikten sonra, ‘Dostumuz Lazar uyudu’ diye ekledi, ‘onu uyandırmaya gidiyorum.’ 12 Öğrenciler, ‘Ya Rab’ dediler, ‘Eğer uyuduysa iyileşecektir’. 13 İsa, Lazar’ın ölümünden söz ediyordu, ama onlar olağan uykudan söz ettiği sanmışlardı. 14 Bunun üzerine İsa açıkça, ‘Lazar öldü’ dedi. 15 ‘İman edesiniz diye orada bulunmadığıma sizin için seviniyorum. Şimdi onun yanına gidelim.’ 16 “İkiz” diye anılan Tomas, öbür öğrencilere, ‘Biz de gidelim, O’nun ile birlikte ölelim’ dedi.
17 İsa Beytanya’ya yaklaştığı zaman, Lazar’ın dört gündür mezarda olduğunu öğrendi. 18 Beytanya, Yeruşalim’e on beş ok atımı kadar uzaklıktaydı. 19 Bir çok Yahudi, kardeşlerini yitiren Marta ile Meryem’i avutmaya gelmişti. 20 Marta, İsa’nın geldiğini duyduğu zaman, O’nu karşılamaya çıktı. Meryem ise evde kaldı. 21 Marta, İsa’ya, ‘Ya Rab’ dedi, ‘Burada olsaydın kardeşim ölmezdi. 22 Şimdi bile, Tanrı’dan ne dilersen, Tanrı’nın onu sana vereceğini biliyorum’. 23 İsa, ‘Kardeşin dirilecektir!’ dedi. 24 Marta, ‘Son gün, diriliş günü onun dirileceğini biliyorum’ dedi.
25 İsa, ona, ‘Diriliş ve Yaşam Ben’im’ dedi, ‘Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. 26 Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?’ 27 Marta, ‘Evet, ya Rab’ dedi, ‘Senin dünyaya gelecek olan Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman ettim.’ 28 Bunu söyledikten sonra, gidip kız kardeşi Meryem’i gizlice çağırdı. ‘Öğretmen burada, seni çağırıyor’ dedi. 29 Meryem bunu işitince hemen kalkıp İsa’nın yanına gitti. 30 İsa henüz köye varmamıştı. Hala Meryem’in kendisini karşıladığı yerdeydi. 31 Meryem ile birlikte evde bulunan ve kendisini teselli eden Yahudiler, onun hızla kalkıp dışarı çıktığını gördüler. Ağlamak için mezara gittiğini sanarak onu izlediler. 32 Meryem İsa’nın bulunduğu yere vardı. O’nu görünce, ayaklarına kapanarak, ‘Ya Rab,’ dedi, ‘Burada olsaydın kardeşim ölmezdi.’
33 Meryem’in ve onun ile gelen Yahudiler’in ağladıklarını gören İsa’nın ruhunu hüzün kapladı, yüreği sızladı. 34 ‘Onu nereye koydunuz?’ diye sordu. O’na, ‘Ya Rab, gel gör’ dediler. 35 İsa ağladı. 36 Yahudiler, ‘Bakın onu ne kadar seviyormuş’ dediler. 37 Ama içlerinden bazıları, ‘Körün gözlerini açan bu kişi, Lazar’ın ölümünü de önleyemez miydi?’ dediler. 38 İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. Mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu. 39 İsa, ‘Taşı çekin!’ dedi. Ölenin kız kardeşi Marta, ‘Rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu’ dedi. 40 İsa, ona, ‘Ben sana, ‘İman edersen Tanrı’nın yüceliğini göreceksin’ demedim mi?’ dedi. 41 Bunun üzerine taşı çektiler. İsa gözlerini gökyüzüne kaldırarak şöyle dedi: ‘Baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum. 42 Beni her zaman işittiğini biliyordum. Ama bunu, çevrede duran halk için, beni senin gönderdiğine iman etsinler diye söyledim.’ 43 Bunları söyledikten sonra, ‘yüksek ses ile, ‘Lazar, dışarı çık!’ diye bağırdı. 44 Ölü, elleri, ayakları sargılar ile bağlı, yüzü peşkir ile sarılmış olarak dışarı çıktı. İsa oradakilere, ‘Onu çözün, bırakın gitsin’’ dedi.
Bu hayretler uyandıran öyküye son vermeden önce, İsa’nın yaptığı bu büyük mucize hakkında biraz durup düşünmemiz bizler için yararlı olacak. Dünyanın yaratılışından günümüze kadar hiç kimse dört gün süre ile mezarda kalmış olan ölü bir bedene yaşam veren birinin varlığından söz edildiğini duymadı. Bu ölü beden artık çürümeye ve kokmaya başlamıştı. Ama İsa yine de çürüyen ve kokan bir ölü bedeni yaşama döndürdü!
Ölümün gücü Rab İsa için bir sorun teşkil etmiyordu, çünkü O Tanrı’nın Sözü’dür; Tanrı’nın gökyüzünden gelen Yaşamı’nın ta kendisidir! Tanrı nasıl Kendi içinde yaşama sahip ise, aynı şekilde Mesih de Kendi içinde yaşama sahiptir. Tanrı nasıl ölü bedenleri diriltebiliyor ve onlara yaşam verebiliyorsa, İsa da aynı şekilde kime isterse ona yaşam verebilir, çünkü O, kendisi, Yaşam’ın Kaynağı’dır! İşte bu nedenle İsa, Lazar’a dışarı çıkması için seslendiği zaman, ölü bedeni yaşama geri döndü, dirildi ve mezardan dışarı çıktı. İsa işte bu nedenle Lazar’ın kız kardeşine, ‘Diriliş ve Yaşam Ben’im. Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır!’ diyebildi.
Şimdi öyküyü bitirelim ve Yahudilerin, İsa’nın Lazar’ı mezardan dirilttiğini gördükten sonra neler yaptıklarını öğrenelim. Kutsal Yazılar şöyle der:
(Yuhanna 11) 45 O zaman Meryem’e gelen ve İsa’nın yaptıklarını gören Yahudiler’in bir çoğu İsa’ya iman etti. 46 Ama içlerinden bazıları, Ferisiler’e giderek İsa’nın yaptıklarını onlara bildirdiler. 47 Bunun üzerine baş kahinler ve Ferisiler, Yüksek Kurul’u toplayıp dediler ki, ‘Ne yapacağız? Bu adam bir çok doğaüstü belirti gerçekleştiriyor. 48 Böyle devam etmesine izin verirsek, herkes O’na iman edecek. Romalılar da gelip kutsal yerimizi ve ulusumuzu ortadan kaldıracaklar.’
49 İçlerinden biri, o yıl baş kahin olan Kayafa ‘Hiç bir şey bilmiyorsunuz’ dedi. 50 ‘Bütün ulus yok olacağına, halk uğruna bir tek adamın ölmesi sizin için daha uygun. Bunu anlamıyor musunuz?’ 51-52 Bunu kendiliğinden söylemiyordu. O yılın baş kahini olarak İsa’nın ulusun uğruna ve yalnız ulusun uğruna değil, Tanrı’nın dağılmış çocuklarını toplayıp birleştirmek için de öleceğine ilişkin peygamberlikte bulunuyordu. 53 Böylece o günden itibaren İsa’yı öldürmek için düzen kurmaya başladılar. 54Bu yüzden İsa artık Yahudiler arasında açıkça dolaşmaz oldu. Oradan ayrılarak çöle yakın bir yere, Efrayim denilen kente gitti. Öğrencileriyle birlikte orada kaldı.
55 Yahudiler’in Fısıh Bayramı yakındı. Taşradakilerin birçoğu bayramdan önce arınmak için Yeruşalim`e gitti. 56 Orada İsa’yı arayıp durdular. Tapınaktayken birbirlerine, “Ne dersiniz, bayrama hiç gelmeyecek mi?” diye soruyorlardı. 57 Başkâhinlerle Ferisiler O`nu yakalayabilmek için, yerini bilenlerin haber vermesini buyurmuşlardı.
(Yuhanna 12) 1 İsa, Fısıh Bayramı’ndan altı gün önce, ölümden dirilttiği Lazar’ın bulunduğu Beytanya’ya geldi. Orada kendisi için bir ziyafet düzenlediler. Marta hizmet ediyordu. İsa'yla birlikte sofrada oturanlardan biri de Lazar'dı. 3 Meryem, çok değerli saf hintsümbülü yağından yarım litre kadar getirerek İsa'nın ayaklarına sürdü ve saçlarıyla ayaklarını sildi. Ev yağın güzel kokusuyla doldu. 4-5 Ama öğrencilerinden biri, İsa’ya sonradan ihanet eden Yahuda İskariot, “Bu yağ neden üç yüz dinara satılıp parası yoksullara verilmedi?” dedi. 6 Bunu, yoksullarla ilgilendiği için değil, hırsız olduğu için söylüyordu. Ortak para kutusu ondaydı ve kutuya konulandan aşırıyordu. 7 İsa, “Kadını rahat bırak” dedi. “Bunu benim gömüleceğim gün için saklasın. 8 Yoksullar her zaman aranızdadır, ama ben her zaman aranızda olmayacağım.”
Zamanımız dolmak üzere, ama sizler ile vedalaşmadan önce üzerinde düşünmemiz gereken bir konu var. İsa’nın onlara gösterdiği mucizevi belirtiye (kanıt) din önderlerinin nasıl karşılık verdiklerini gördünüz mü? Aralarından hiç biri İsa2nın yaptığı mucizeyi inkar etmeye cesaret etmedi, çünkü herkes ölümden diriltilmiş adamı kendi gözleri ile görebiliyordu. Ama Baş kahin ve diğer kahinler ne yaptılar? Günahlarından tövbe ettiler ve İsa’nın gökyüzünden gelen Mesih olduğuna iman ettiler mi? Hayır, tövbe etmediler! İsa’nın yaptığı tüm mucizevi belirtiler kahinlerin ve onların öğrencilerinin tövbe etmelerine ve İsa’yı Rableri ve Kurtarıcıları olarak kabul etmelerine neden olmadı.
O halde Baş kahin ve diğer kahinler ne yaptılar? İsa’dan daha çok nefret ettiler ve O’nu öldürme planları yapmak için bir araya geldiler. Aynı zamanda İsa’nın ölümden dirilttiği Lazar’ı da öldürmeyi planladılar, çünkü Lazar pek çok Yahudi’nin kahinlere sırt çevirerek İsa’yı izlemelerine neden oluyordu. Bu din önderlerinin yürekleri ne kadar katı ve Tanrı’dan ne kadar uzaktı! Onlar, Tanrı’yı ya da gerçeği sevmediler! İsa’nın gözlerinin önünde yapmış olduğu açık kanıtları (pek çok mucizeyi) önemsemediler ve bu mucizelere aldırmadılar! Düşündükleri tek şey kendi zevkleri, kendi konumları, kendi çıkarları ve para kazanmaktı. Böylece bir araya geldiler ve İsa’yı öldürme planları yaptılar, çünkü eğer İsa’nın devam etmesine izin verdikleri takdirde, tüm Yahudilerin kendilerinden ayrılmalarından ve İsa’yı izlemelerinden korkuyorlardı.
Bu din önderleri hakkındaki düşünceleriniz nedir? İsa’yı öldürme fikrini onların zihinlerine sizce kim koydu? Onlara rehberlik eden Şeytan’dı, çünkü o Tanrı’dan ve O’nun Mesihi’nden nefret eder. Şeytan, Yahudi liderlerin İsa’yı öldürdükleri takdirde, Tanrı’nın Adem’in çocuklarını Şeytan’ın gücünden kurtarma planının suya düşeceğini düşündü. Ancak Şeytan’ın farkına varamadığı gerçek şuydu: Tanrı, Adem’in çocuklarını Şeytan’ın gücünden kurtarmak için İsa’nın ölümünü kullanmayı planlamıştı! Aynı zamanda, Şeytan ve onun ile birlik olanlar, ölümün gücünün Rab İsa için geçerli olmadığının farkında değillerdi. Toprak O2nu çürütemezdi (birebir anlamı ile: yiyemezdi), çünkü İsa, Diriliş ve Yaşam’dır. İsa bu nedenle Lazar’ın kız kardeşine şu sözleri söyleyebildi: “Diriliş ve Yaşam Ben’im. Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Buna iman ediyor musun?” (Yuhanna 11:25, 26)
Şu anda bu gün için sizlerden ayrılmamız gerekiyor. Sizleri bir sonraki dersimize katılmaya davet ediyoruz; Müjde’yi okumaya yine devam edeceğiz ve İsa’nın Yeruşalim’e nasıl bir eşeğin sırtında gireceğini ve böylelikle Tanrı’nın peygamberlerinin Mesih ile ilgili olarak uzun zaman önceden bildirdiklerini yerine getireceğini göreceğiz.
Siz,İsa Mesih’in şu sözlerindeki kutlu anlam üzerinde düşünürken Tanrı sizi bereketlesin:
“Diriliş ve Yaşam BEN’im. Bana ian eden kişi ölse de yaşayacaktır. Buna iman ediyor musun?” (Yuhanna 11:25, 26)